YaÅŸam
Bravo HDP ve AvrupaÂ’ya!
Harika bir tablo! Avrupa’nın dört bir yanı kırmızı-beyaza bürünmüş. Berlin, Paris, Amsterdam, Toronto ve diğerleri…
Emin Pazarcı - Akşam
Harika bir tablo! Avrupa’nın dört bir yanı kırmızı-beyaza bürünmüş. Berlin, Paris, Amsterdam, Toronto ve diÄŸerleri…
Hep birlikte Türkiye ile dayanışma içine girmiÅŸ, Ä°stanbul Atatürk Havalimanı saldırısını lanetliyorlar. Mesela, Berlin’de,
Brandenburg Kapısı’nın üzerine renkli ışıklarla Türk Bayrağı yansıtılmış. Görüntü muhteÅŸem!
Bitmedi, dahası da var…
Bu fotoğrafın içinde, saldırıyı lanetleyen bir HDP de görüyoruz. Grup Başkanvekili İdris Balüken, hiç de alışık olmadığımız sözler söylüyor:
-Åžiddetle kınıyor, lanetliyoruz…
Tamamının başına taş mı düştü acaba?
Tabii ki deÄŸil. Kınıyorlar, lanetliyorlar; çünkü bu defaki canlı bombalar PKK ya da PYD’li deÄŸil, DAEÅž militanı. Onların derdi, eylemden çok, eylemi yapanlarla. DAEÅž’i kınıyor onlar, eylemi deÄŸil!
Bunu söylerken hiç de haksızlık etmiyorum…
PKK’lı canlı bombalar, peÅŸ peÅŸe patlarken; asker-sivil insanımızı katlederken, verdiler mi aynı tepkiyi? Tabi ki vermediler. Genellikle görmezlikten geldiler. Kör, sağır ve dilsiz taklidi yaptılar.
Bizden sonra terör Somali’yi de vurdu. Orada da canlı bomba eylemi sonucu 18 kiÅŸi hayatını kaybetti. Bilginiz var mı? Gören ya da tepki gösteren oldu mu hiç?
Ankara’daki Merasim Sokak saldırısını hatırlarsınız. Oradaki canlı bomba eyleminde tam 28 kiÅŸi hayatını kaybetti.
Geldi mi böyle bir ses Avrupa’dan?
Gelmez, çünkü cani PKK’lıydı!
Ardından Kızılay patlaması oldu. Kızılay’da da hiçbir suçu ve günahı olmayan 35 sivil hayatını kaybetti. Pek çok insan yaralandı. Aralarında sakat kalanlar var.
Yine saldırganlar PKK’lıydı… Yine Avrupa, tam siper yere yattı!
HDP’liler ise, teröre ve teröriste destek verme ahlaksızlığından çeÅŸitli örnekler sergilediler. Kimi gitti, canlı bombanın tabutunu taşıdı. Kimi de taziye çadırında boy gösterdi. Canlı bombaları büyüttüler, yücelttiler, kutsadılar.
Kandil, bu canilere “onur” payesi verdi. Onlar da terör baronlarının peÅŸine takılıp gitti…
BoÅŸuna “onların derdi canlı bomba eylemleriyle deÄŸil, canlı bombaların kimlikleri ile” demedim!
AB ile dün 33. Fasıl açıldı…
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı Ömer Çelik, Avrupalı muhatapları ile kameraların karşısına geçti.
Çavuşoğlu, karşılaştığımız çifte standardı yüzlerine vurdu:
-Avrupa’da YPG’ye destek verenler, PKK’yı terör listesinden çıkarmak için çalışanlar var…
Çelik, “PKK neyse DAEÅž de odur” dedi:
-Dostlarımıza, son saldırıda gösterdikleri dayanışma için teÅŸekkür ediyoruz, ama PKK’nın DAEÅž’ten farkı yoktur.
Anladılar mı dersiniz?
Anlamadılar; çünkü AB temsilcileri, yine saçma-sapan, abuk-sabuk laflar ettiler. “Ä°fade özgürlüğü” ve “siyasi çözüm” gibi konu ile ilgisi olmayan ifadeler kullandılar.
Kimse de karşılarına geçip sormadı:
-Peki siz neden DAEÅž’e görüşlerini ifade etme hakkı vermiyor ve “ille de mücadele” diyorsunuz? Bu terör örgütü ile masaya oturup bir çözüm bulsanız olmaz mı?
hhh
Maalesef garip bir ruh hali ve çifte standartla karşı karşıyayız… Caniler var karşımızda. Yok birinin diÄŸerinden herhangi bir farkı. Hepsi aynı metotları kullanıyor. Kimi zaman silahla saldırıyor, kimi zaman da canlı bomba olup, masum insanları acımasızca katlediyor.
Bizim “dost” dediÄŸimiz Avrupa, bunların bir kısmını baÄŸrına basıyor, koruyup kolluyor. Çadır kurdurup, afiÅŸ astırıyor. Bir baÅŸka ifade ile bu canilerin insanlık dışı cinayetlerine destek veriyor.
Diğerinin de karşısına geçip bağırıyor:
-Katil, cani, insanlık dışı, canavar…
Åžimdi soruyorum, aynı tutumu biz takınsak ne olurdu? Düşünülmesi bile güç! İçerideki destekçileri ile birlikte yerden yere vururlardı bizi, linç ederlerdi…
Ne demişti yıllar önce Victor Hugo:
“Paris’te bir kiÅŸi öldürülürse cinayettir; doÄŸuda 50 bin kiÅŸi katledilirse, bu sadece bir meseledir.”
Ve bu kafa o günden bu yana hiç değişmemiş görünüyor!
Henüz yorum yapılmamış.